BRÜKSEL&BRUGGE GEZİM
07-nisan-2016 BRÜKSEL:sabah 09:17 de Bruksel'e gidecek hızlı trene yetişmek için 07:00 de erkenden kalkıp duş traş dan sonra bavulumu ve sırt çantamı hazırlayıp lobiye kahvaltımı yaptıktan sonra resepsiyondanda check aut yaptırıp reseptiondaki helga'ya teşekürlerimi sunarak tren istasyouna yola çıktım. yolda giderken amsterdam halkının
takım elbiseli,mini, normal etekli bayanların bisikletlerine binip işlerine gitmek için yarıştıkları yoldan dikkatlice bazen onları izleyerek ilerleyip tekrar nisan 14 ünde gelmek üzere thalys hızlı trenime bindim brüksele yola çıktım.ilk defa hızlı trene biniyordum. 2. sınıf biletim olmasına rağmen konforlu geniş koltuklar yantarafta telefonunu-tablet vb. şarj etmek için prizde vardı ücretsiz wifi zaten avrupada her yerde mümkündü .bilet kontrol memuru fransızca konuşarak bilet istediğini
anladım,daha önceden çıktısını aldığım biletin barkodunu elindeki alete okutarak mersi deyip tekrar bana vererek uzaklaştı.bir kaç dakika sonrada iki erkek bir bayan polis yocuları süzerek geçtikten sonra anladım ki hollanda-belçika sınırını geçiyoruz.saatte 290 yaptığını gördüm trenimiz yaklaşık 90 dakika süren rahat bir
yolculuktan sonra brüksel midi tren istasyonuna vardı. İstasyondan çıkmadan önce 2 gün kullanacağım mobıb basic 10 binişlik otobüs kartımı aldım 18€.daha önceden internette araştırdığım ve öğrendiğim için hangi metroya binip hangi istasyonda ineceğimi biliyordum.Ben 6 nolu metroya bindim.kalacağım yer lo cost bed point be adlı yerdi.faslı bir ailenin bitişik evlerden kurduğu
hoteldi.girişimi yapıp ilk önce karşık gibi gelen sonra alıştığım koridorlardan geçerek odama geldim.odam geniş yataklı tek kişilik bir oda idi sadece tuvalet ve banyo ortak kullanımdı.iki gün kalışımda da kimseyle karşılaşmadım.odama yerleştikten sonra brükseli gezmek için dışarı çıktım.yarım saat çevreye bakınarak yürüdükten sonra brükselin meşhur meydanı grand place geldim .burası kralın sarayı,belediye binası ve altın yaldızlı gotik tarzda binalardan kurulu görsel şölen gibi duruyorlardı.burda bol bol foto çektikten sonra işeyen çocuk heykelini görmeye gittim one laan dedim ufacık heykeli meşhur edip turist çekmek budur işte.60 cm boyunda melek gibi bir çocuk işiyor.bu heykel
belçikalıların müstehcen mizah anlayışının somutlaşmış hali.1619 yılından beri burda olan bronz heykel brükselin maskotu haline gelmiş.belediye binasının önüne geldiğimde çiçeklerin,mumların ve pankartların birarada olduğu yeri yakın zamanda belçikadaki bombalı
saldırılarda ölenlerin anısına saygı ve yas tutma yeri olarak toplanan insanları gördüm.terörü bir kez daha lanetleyerek oradan uzaklaştım.kendime her gittiğim şehirden magnet alırım.brüksel magnetlerinden almak istedim fakat tanesi 4€.şunu anladım ki sizede tafsiyem turistik merkeze yakın yerlerden alınmıyacak.brükselin çarşısında gezerken 2 tanesi 5€dan magnetimi aldım..her halde 5-6 saattir yürüyordum,yorulmuş ve karnımda acıkmıştı kaldığım otele giderken hintli helal
restorantından hint usulü pilav üstü kemikli kuzu eti yedim,lezzetliydi.karnımıda doyurmuştum otele gelip odama geçtim.her akşam gibi internetten konuşma-face foto yüklemek derken yorgunluktan sızma durumunda uykuya dalınmaca..gün sonu.
08-nisan-2016 brüksel-brugge:sabah yine erken 08:00gibi kalktım bugün brugge gideceğim.otelden tren istasyonuna gitmek için bu sefer yakındaki duraktan otobüse bindim.tren istasyonundada brugge(bruj) gidiş-geliş tren biletimi 28€ ya aldım.08:45 tren brugge hareket etti tren iki katlıydı ben ikinci kata çıktım sessiz konforlu bir yolculuktan sonra brugge geldim.istasyondan çıkmadan önce danışmadan bruggen bir haritasını aldım.iyiki almışım sizde unutmayın alın .çünkü bruggen sokaklarında kaybolacağınız kesin bu harita sayesinde yolunuzu bulabiliyorsunuz.ben daha kahvaltı yapmamıştım,carfour u görünce hemen içeri girdim kahvaltılık krosan,meyve suyu suyumu aldıktan sonra çıkışta bruggen parkına girdim bankın birine oturup koşanları karşımdaki nehirde yüzen su taşıtlarını seyrederek kahvaltımı yaptım.enerjimi almıştım şimdi saatler sürecek tarihi brugge gezmesine başlayabilirim.dik çatılı orta çağdan kalma görüntüsü ile evlerin arasından sokakta yürüyerek büyük meydana(grote markt) adlı ünlü meydana geldim.burada saat kulesi bruj un tarihini anlatan müze binası(historium) 15.yüzyıla tarihi yolculuk yapıyorsunuz.,cafe restorant ve meydanın ortasına kurulmuş luna park aletleri. buranın halkı çocuklarını almış burraya gelmiş.ben müzesine girerek tarihini öğrenmek istedim girişte balmumundan yapılma konuşan eski çağ çığırtkanı insanları müzeye davet ediyordu.belçika nın venediği de denilen brugge kanal gezmesi yaparakta 8€ya gezebilirsiniz.buranın birde bayanlar için ilgisini çekecek dantelleri de meşhur.benim içinde çikulataları meşhur,çeşitli tatlarda çikulatalar mmm..dönüş yolunda yine tarihi binalar sokaklar ve büyük kiliselerin arasından brugge tren istasyonuna geldim, belçikada taksiler siyah renklidi istasyonda dikkatimi çektiler..trenle tekrar brüksele döndüm.daha gün bitmemişti.istasyon çıkışında otobüs durakları vardı 83 nolu otobüse binerek heyzel de inip atomium anıtını görmeye gittim.demir kristalinin 165 milyon kez büyütülmesinden esinlenilen bu yapıdan şehrin çoğu yerini görmek mümkün.1958 yılındadünya fuarı için yapılmış yapı belçikanında 9 bölgesini temsil ediyormuş..bu yapınında yanında bulunan heyzel stadyumuda o talihsiz stadyum faciasından sonra çürümeye terkedilmiş.burdan metroya binerek kaldığım otele geri döndüm otele girmeden yakındaki türk pizzacısından pizzamı yedikten sonra otele döndüm..PARİS GEZİM İÇİN BURDAN LÜTFEN
BRÜKSEL&BRUGGE GEZİM
Reviewed by ARİF ÇELİK (ARKO35)
on
Ağustos 02, 2018
Rating:
Hiç yorum yok: