Travel is my dream

VENEDİK GEZİM

07-Mayıs-2016-VENEDİK:bu sabah biraz tembellik yaptım saat 09:00da kalktım.Venedik'e gidecek hızlı trenim saat11:54 te kalkacak,aheste aheste hareketlerle duşumu alıp,traşımı olduktan sonra kahvaltı salonuna indim büfeden kahvaltımı ,çayımı alıp kahvaltımı yaparken,internetten neler olup bittiğini öğrenmek için internet dolaşımımı yaptıktan sonra bavulumu toplayıp,sırt çantamıda aldıktan sonra resepsiyondan çıkışımı yaptım floransanın sokaklarından ve çarşısından geçerek tren istasyonuna geldim.Italo tren şirketinin (Fırenze smn >venezia s. lucia)floransa santa maria novella istasyonundan kalkıp venedik santa lucia tren istasyonuna gidecek 11:54 trenin kalkacağı peronun numarasını öğrenmek için duvardaki aynı havaalanlarındaki gipi olan panoya bakarak beklemeye başladım kalkıştan 15 dakika önce peron numarası düşünce  perona gidip trene bindim .tam saatinde hareket eden trenim bir saate yakın tünellden 290 km hızla giderek bologna şehrinde durduk ,inip binenlerden sonra yine hareket eden trenimiz pedova tren istasyonunda da durduktan sonra saat 12:00 gibi son istasyon venedik s. lucia dan önceki otelimin bulunduğu marghera bölgesinde mestre tren istasyonunda indim kısa bir yürüyüşten sonra kalacağım hotel colombo'ya geldim.resepsiyondaki bayanla ingilizce konuşmaya başlamışken türkiyedenmisiniz?diye türkçe sorulan soru karşısında bir an şaşırsamda sevinerek evet dedikten adının nur ve arnavut türklerinden olduğunu öğrendikten  ve kısa konuşmadan ve günlük1.5€ dan 4.5€ şehir vergimi peşin ödedikten sonra odamın anahtarını aldım.odamda bir ranza iki tek yatak vardı,kimse olmadığı için cam kenarındaki tek kişilik yatağa eşofmanlarımı bırakarak sonradan gelecek kişi olursa dolu olduğu belli olsun istedim.sırt çantamı alarak resepsiyondaki nur hanımdan venediğe gidecek yol ve otobüs bilgilerini aldıktan sonra otelden çıktıktan 100 metre ilerde hem otobüs hemde tramway durakları vardı ben otobüs durağına giderek 6 nolu otobüse bindim 20 dakikalık yoculuktan sonra bir 4 km uzunluğunda   üzerinde tren yolu tramvay yolu otobüs ve arabaların gideceği yol haricinde bisiklet ve yaya yolu olan köprüden geçerek 118 adacık üzerine kurulu olan ada şehri venediğe geldim.otobüsten indikten sonra karşınıza yeni yapılan köprüden geçerek venedik  şehrini gezmeye başlıyorum.büyük kanalın kenarında yürüyerek venedik tren istasyonu santa lucia'nın önünden geçerek venediğin köprülerinden en meşhuru Rialto köprüsüne geldim.yalnız iki yakayı birleştirmekle kalmıyan cıvıl cıvıl alışveriş mekanlarının olduğu ,cam eşyalar, maskeler ,kuklalar, ayakkabı-çanta meyve sebzeden tutunda şekerlemelere kadar satın alabileceğiniz her şey var.merkezi venediğe lastikli hiç bir kara taşıtı alınmadığından sadece yürüyerek yada kanallardan tekne ve gondollarla gezebileceğiniz şehirde yaya yürüyerek gezmek en iyisi diyerek daldım venediğin o dar sokaklarına her sokakta ayrı bir hava  yüzyıllar öncesinden kalma evlerin arasından geçerek bazen aynı sokaktan ikinci kez geçerek bazen iki kişinin bile zor geçebildiği sokaklardan geçerek cep telefonunuzdaki haritaların bile göstermediği yerlerde kaybolarak zamanda yolculuğa çıkmışcasına venediği gezmeğe başladım.öğrendiğim kadarı ile venedikte 170 kanal ve 400 köprü varmış.ben bunlardan daha 10-15 köprü ve kanalından geçmiştim.akşam olmaya başlamış ve yorgunluk artmaya başlayınca şehrin öteki tarafını gezmeyi ertesi güne bıraktım.venedikten çıkmadan önce meşhur mozerellalı pizzadan yiyerek (3€) akşam yemeğimi yemiş oldum.otobüs durağına geldiğimde 1.50€ dan iki adat şehir içi ulaşım bileti aldım.bindiğim otobüsde biletleri okutacak makineler var.dikkatimi çeken otobüse binenlerin yarısı biletini okutmuyordu,hiçte bilet konrol olmadı.(bende iki biletle üç gün idare ettim:).otelimin olduğu otobüs durağında inip otelime geldim.odama çıktığımda bir çift genç vardı selamlaşmadan sonra kaldığım odadan internet çekmediği için lobiye inip koltuğa oturduktan sonra internett her zamanki gibi görüşme ve foto yüklemelerinden sonra odama çıkıp yattım..                  

08-Mayıs-2016-VENEDİK:venedikteki görmediğim yerleri görmek için sabah kalktığımda odadaki genç çiftin erkenden gittiğini farkettim.bende kalkıp otelde kahvaltı verilmediği için mestre tren istasyonundaki kafeden krosan ve kahve alıp kahvaltımı yaptım.bu sefer mestre tren istasyonun diğer tarafından yürüyerek tramvay durağına geldim burdan tramvaya binip venedik'e gittim.Venedik'te gezmenin raconu kaybolarak gezmek. Evet, haritanın işe yaramadığı bir şehir burası, takip etmesi çok zor. "Rialto köprüsü", "San Marco meydanı" gibi belirgin yerler bazı sokaklarda oklar ile gösterilmiş. Okları takip ederek yolunuzu buluyorsunuz. Bir sokağa giriyorsunuz ıpıssız, bir başka sokağa geçiyorsunuz çok kalabalık.labirent gibi sokaklar. kanallar ve köprülerden geçerek bazen kalabalığı izleyerek,san marco meydanına geldim.Karşımda Venedik’in en güzel meydanı, en görkemli bazilikası ve en yüksek kulesi 99 metre yükseklikteki Aziz Mark’ın Çan Kulesi, meydanın en önemli yapılarından biri. Dilerseniz kuleye çıkarak meydan başta olmak üzere tüm Venedik’i seyredebilirsiniz.San Marco Meydanı’nda şehrin ünlü müzelerinden olan Correr Müzesi ve bünyesindeki Arkeoloji Müzeside yer alıyor.Bu meydanda çok fazla güvercin yer alıyor. İnsanlarla çok yakın güvercinler elinizde bir yiyecek görsün hemen gelip elinize konarlar. Bende elime arasıra atıştırdığım cevizleri ezerek avucuma aldım elime kondular ve elimden yemeye başladılar. Bu meydanda çok eğlendim. Güvercinlerin korkusuzca elinize konduğunu görmek beni mutlu etti. meydanın sahil kısmına yürüdüğünüzde 9. yüzyılda  şato olarak inşa edilen Dükler Sarayına geliyorsunuz. Venedik Cumhuriyeti’nin yönetim merkezi olmuş. Tarih boyunca çeşitli sebeplerden ötürü birçok kez yenilenen saray 1923 yılında müzeye dönüştürülmüş. San Marco Meydanı’nın köşesinde yer alan bu sarayın yanından geçerek meydanı arkamda bırakarak sahil kenarında yürüdüm ve karşı adaları su üstündeki tekneleri ve kocaman trans atlantik gemilerinden bir turistik gemi yavaş yavaş önümden geçerken ah o gemide bende olsaydım açık denizlere yol alsaydım diyerek hayallere dalarken birden kendime geldim.karşıma o zamanın elbiselerini giymiş bol etekli yüzlerinde maskeler iki hatun ücret karşılığında  fotoğraf çektirmek için bekleşiyorlardı,bende çaktırmadan fotolarını çektim.bu yol üzerinde devam ettim.1602 yılında inşa edilen Ahlar Köprüsü, Venedik’in en bilinen yapılarından. Lord Byron tarafından 19. yüzyılda köprüye verilen bu adın mahkumların Venedik’e son kez bakıp iç geçirmesinden kaynaklandığı söylenmekte. Beyaz kalkerden yapılmış bu köprüyü görmeden, fotoğraf çektirmeden şehirden ayrılmayın.yine sahilden devam ederken bu sefer başka bir tarihi bina Santa Maria della Salute bazillikası karşıma çıkıyor.Büyük Kanal ve San Marco Bazilikası arasında bulunan Salute, 100 binden fazla sütun üstüne sekizgen şekilde yapılmış. Şehrin sembollerinden olan bu yapı Venedik gezilecek yerler listenizde olsun.bu günde venediğin gezilecek yerlerinin çoğunu gezdiğimi düşünerek geldiğim yollardan tekrar yürüyerek arasıra kaybolarak Ara sokaklarda yürürken, gondol keyfi yapan gondol grubu ile karşılaştım. İkinci gondolda yer alan bir italyan'nın şarkılarıyla kulağımızın pasını siliyordu.. İtalyan şarkılara kürek sesleri de eşlik ediyordu. Şarkı bitiminde sadece gondollar da olanlar değil, sokaktakiler de alkışlıyordu. Venedik’te kara taşıtları olamadığından her şey motor vb. şeklindeki araçlardı. Ambulansı, taksisi, polis teknesi, vapuru,kargo, çöp teknesi, vb. gibi birçok araç yer alıyor.sonunda otobüs ve tramvay  durağına geldim.ben tramvaya binerek bugün tren istasyonun yakınında gördüğüm kardeşler kepap salonuna gittim.burdaki çalışanı türk zannedim türkçe konuştum anlamayınca ingilizce sorduğumda afganlı olduğunu söyledi,buranın kardeş kebabından ve ayranından alarak (5.50€) karnımı doyurup otele yürüyerek 10 dakika sonra vardım.odama çıkıp üstümü değiştirdikten sonra lobiye inip internet faslından sonra tekrar odama çıkıp yattım..                                                 
 09-Mayıs-2016-VENEDİK:Bu sabah venedikteki son günüm,venedikin çoğu yerini gezdiğimden bu gün biraz geç kalktım.odada benden başka kalan olmadığından uykumuda iyice alıp dinlenmiştim.yine son bir venedike gezmediğim yerleri görmeye gittim.otobüsten indiğim gibi mestre ile venediği birleştiren köprünün venedik girişine gidip o eşsiz manzarayı seyredip,fotolar çektim. tekrar venedikin diğer kıyısı dorsoduro bölgesinde turladım.burda yaşayan halkın kapısının önünde araba yerine küçük tekneler bulunuyordu. ve dönüşte balık,kalamar vb. deniz ürünlerini satan dükkandan küllah şeklindeki ambalaşın içinde karışık deniz mahsülleri aldım çok lezzetli idi,buralara yolunuz düşerse tafsiye ederim.yine venedikin sokaklarında kaybola kaybola vitrinlerine baka baka otobüs durağına çıktım.son dea otobüse binip otelime gittim.resepsiyondaki nur hanımla sohbet arasında bu bölgede büyük alış veriş merkezi olduğunu öğrendim,yol tarifinide aldıktan sonra tramvayla 20 dakika sonra trmvay son drağında bulunan panorama alışveriş merkezine geldim.hem italyanın alışveriş merkezini gezip fiyat karşılaştırması yaptım.gerçekten burdaki fiyatlar dışarıdaki satılanlara göre çoook ekomomikti.örnek 1 lt.su 0.40 cent dışarda yarım litre su 1.80 € idi .krosan 3 tanesi 1€ dışarda tanesi2.50 €  yine bir tafsiye yurt dışına gittiğinizde o bölgenin alışveriş merkezlerini öğrenip ihtiyaçlarınızı buralardan karşılarsanız cebinize katkısı çok oluyor. kaç gündür canım yoğurt ,peynir türü şeyler çekiyordu,meyve ve içeceklerimide alıp iki pojet torbamı doldurdum.ayrıca pojetler ücretli tanesine 10.cent alıyorlar. toplam (11€) verdim aldıklarımdan dolayı olsa gerek kendimi mutlu hissederek tekrar tramvaya binip otelime geldim.odada benden başka kimsede olmadığından aldıklarımdan üç adet sandviç hazırladım,biri akşam yemeğim,ikincisi sabah kahvaltım,üçüncüsüde milanoya giderken yolda yemek için. akşamkini yoğurtla birlikte yedikten sonra aşapıya lobiye indim internette sevdiklerimle görüştükten sonra birazda internetten türk kanallarının bulunduğu televizyonumuda izledikten sonra odama çıkıp bavulumu hazırladım ,milano yolculuğum için hazırdım..MİLANO GEZİM BURDAN LÜTFEN

VENEDİK GEZİM VENEDİK GEZİM Reviewed by ARİF ÇELİK (ARKO35) on Ağustos 17, 2018 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Travel

Tema resimleri MichaelJay tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.